7 Eylül 2007 Cuma

İNTERNET

MSN HOTMAİL ARTIK 5GB



Microsoft’un en çok kullanılan hizmetlerinden olan Windows Live Hotmail, kapasitesini 5GB yapıyor.


Son zamanlarda, diğer e-posta servislerine göre daha kısıtlı bir alan ayırdığı için eleştirilen Microsoft, eleştirileri dikkate alarak atağa geçmiş gibi gözüküyor. Microsoft, son yaptığı açıklamaya göre, Windows Live Hotmail’in alanını tam 5 GB’a yükseltecek ve böylece internette toplam 1 DVD’den daha fazla veriyi saklayabileceğiz.
Windows Live Mail ile başlayan ve adını Windows Live Hotmail’e çeviren Microsoft servisi, 2 GB’lık alanı ile birçok kişiyi tatmin etmişti. Ancak, Google’ın rakip servislerinden biri olan Gmail, kullanıcılarına 2 GB’dan daha fazla bir alan sunuyor ve Microsoft’u gölgede bırakıyordu. Tabii ki, Yahoo! ve Lycos servisleri de bu savaşta yer alıyor ve Microsoft ile kıyasıya yarışıyorlardı. Bu yarışın sonu nereye gider bilinmez ama, bugünlerde gündeme gelen sınırsız alanlar yakın gelecekte çok fazla yaygınlaşacak.

DONANIM

SABİT DİSK'İN İÇİ



Bir sabit disk, bilgisayarınızın merkez depolama birimidir. Günümüzde, cep telefonu, MP3 çalar, dijital video kaydedici ve dijital video kameralarda bu cihazların minyatürleri yer alır. Bir sabit diskin içerisinde neler bulunduğunu merak etmişizdir hep. Bunun için bir sabit diski inceleyelim


Plakalar: Plakalar sert, metal veya cam malzemeden oluşur ve her İki yüzü manyetik bir materyalle kaplıdır. Mikroskobik boyutlardaki manyetik parçacıklar, plakaların üzerinde çeşitli desenler oluşturacak şekilde yer alır. Böylece veriler sabit diskte saklanmış olur.
Mil: Tüm plakaları birbirine bağlar ve güçlü bir motora bağlıdır.
Kafalar: Okuma - yazma kafaları, verilerin plakalarda saklanmasından ve geri çağrılmasından sorumludur
Erişim Kolları: . Kafaların çok hızlı hareket etmesini bu erişim kolları sağlar. Okuma - yazma kafaları bu erişim kollarının bir ucunda durur.
Kaplama: Okuma - yazma kafaları ve plaka yüzeylerini korur
Track’ler, sektörler: Plaka üzerinde ‘track’ adı verilen dairesel patikalar yer almaktadır.
Devre kartı: Sabit diskin yöneticisidir.


10 KAT DAHA HIZLI LASER DİSKLER


Hollanda’da yürütülen bir araştırmada elde edilen ilk sonuçlara göre lazer kullanılan sabit disklerde, magnetik sabit disklere göre 100 kat daha yüksek hız elde edildi.
Hollanda’da yürütülen bir araştırmada elde edilen ilk sonuçlara göre lazer kullanılan sabit disklerde, magnetik sabit disklere göre 100 kat daha yüksek hız elde edildi. Hollanda’nın Nijmegen kentindeki Radboud Üniversitesi’nde yürütülen çalışmaların koordinatörü Daniel Stanciu tarafından yapılan açıklamada 100 kat daha yüksek hız tekniğin olağanüstü yüksek hızda kutuplanmış ışık vuruşları ile ısıtılan alanların yine ışık ile polarize edilmesi esasına dayandığını belirtti. Diskin kutupluluğunun, lazerin kutupluluğu değiştirilerek zıtlandığı Science dergisinde yer alan bir makalede de ifade edildi.
Başardıkları şeyin şimdiye kadar imkansız zannedildiğini ifade eden Daniel Stanciu, teknik kullanılarak 40 femto-saniyelik sürede (femto-saniye: saniyenin katrilyonda birine denk olan zaman ölçü birimi) kayda değer veri taşıma işlemlerinin yapıldığını ifade etti. Daha önce de benzer bir tekniğin magneto-optik depolama aygıtlarında kullanıldığı belirtilirken, magneto-optik aygıtlarda oluşturulan magnetik alanın konvansiyonel yöntemlerle meydana getirildiğine dikkat çekilirken, yeni metod ile bunun lazer ile gerçekleştirildiğine dikkat çekildi.
Proje koordinatörü Daniel Stanciu’ya göre bu teknoloji ile üretilecek ilk çalışabilir prototipin önümüzdeki on yıl içinde hazır olabileceğini ifade etti.





CEP TELEFONLARU İÇİN YENİ 8GB'LIK MEMORY CARD



SanDisk firması cep telefonlarına yönelik yeni hafıza kartı modelleri tanıttı
Bellek medyaları üreten SanDisk IFA’da M2 ve Memory Stick Pro Duo formatlarında, 8 GB’a kadar kapasitesi olan hafıza kartları tanıttı. 16 GB’lık bir Memory Stick Pro Duo varyantı da gözlerden kaçmadı.
M2 formatındaki hafıza kartları özellikle Sony-Ericsson cep telefonlarında iş görüyor. 8 GB hafıza kartı ile donatılmış cep telefonları yaklaşık 140 saat müzik veya 5 saat videoyu iyi kalitede oynatabiliyorlar. Fiyat



MİCROSOFT'UN ÜRETTİĞİ YEPYENİ MÜKKEMMEL BİR OYUN FARESİ
SİDEWİNDER



Microsoft SideWinder, Oyun oynarken Mükemmel performans almak için tasarlanmış kablolu, Lazerli bir Oyun Faresi. Fareye yazılım yoluyla her oyun için ayrı bir ayar verilebiliyor. Microsoft Habu™’nun yerini alacak olan bu Oyun Faresi yaklaşık olarak 79.99 $ Dolar. Döndürgeci’nin Metal olması ve Aksesuarlarının değiştirilebilir olması SideWinder’in diğer Farelerden en büyük farkı oluyor.



KAS GELİŞTİREN İLGİNÇ MOUSE




Gün geçmiyorki ilginç bir ürün piyasaya sürülmesin şimde başımıza kas geliştiren mouse çıktı =)
Fareyi kullanım alanı dışında ne kadar geliştirebiliriz? Ona ilave özellikler yüklemeye heveslenenler için uç noktada bir aşama kaydedilmiş.
EMS (Electronic muscle stimulation) olarak anaılan ve elektrik tahrikleri ile (impulse?) kasları çalıştırmaya yarayan teknik, EMS Muscle Mouse adlı ürüne adapte edilmiş. Kas çalıştrıcı pedler, farenin usb kablosu üzerindeki bir çıkıştan enerji alıyor. TV’de çok sık gördüğümüz EMS bazlı kas geliştirici ürünlerle aynı şekilde işleyen fare, üzerinde ki tuşlar ile 3 farklı modda egzersiz yaptırabiliyor. Açma-kapama fonksiyonu da fare üzerinde ki bir düğme ile gerçekleştirilmekte. Bunun yanında farenin yan kısmında bulunan iki tuş sayesinde 20 farklı egzersiz seviyesi arasında geçiş yapılabiliyor. Standart fare özellikleri olarak ise -düşük sayılabilecek- 800dpi çözünürlüğe ve 3 tuşa sahip. Fiyatı 50$






BUGÜNE KADAR YAPILMIŞ EN KÖTÜ TEKNOLOJİ SIRALAMASINDA YER ALANLAR


Teknoloji dünyasında her devrim başarılı olmuyor. Bu 10 fiyasko da bunun en büyük kanıtı…

1. Iridium
Iridium. Elbette burada bahsedilen, kimyasal element olan iridium değil. Iridium, Motorola tarafından 1985 yılında kurulmuş bir iletişim sistemi idi. Amaç, onlarca uydudan oluşan bir ağ vasıtasıyla telefon iletişimi sağlamaktı. Dev bir konsorsiyum, 5 milyar dolarlık dev bir yatırımla uzayı uydularla donattı, ve dakikası tam 8 dolardan telefon görüşmesi hizmeti vermeye başladı.
Kurulan ağ henüz gelişimini tamamlamadığı için, iletişim yalnızca büyük şehirlerde mümkündü. İletişim uydu ile sağlandığı için, bağlantı kurulduğu zaman oldukça kuvvetli oluyordu. 2000 yılında kapatılması planlanan Iridium, 2001′de Amerikan hükümetinin de desteğiyle kurtulmuş oldu. Bugün bu teknoloji 150.000 civarında müşteriye, dakikası 90 cent’ten telefon hizmeti sunuyor

2. IBM PCjr (PC junior)


IBM PCjr, zamanın IBM bilgisayarının daha uygun fiyatlı bir sürümü idi. IBM PC standart ev kullanıcıları için çok pahalı olduğu için, PCjr üretilmişti. Ancak performansına göre fiyatı hala çok yüksekti. Ayrıca Commodore ve Atari’nin rekabeti de oldukça güçlüydü.
Sonunda IBM PCjr kayboldu. Kayboluşunun sebeplerinden biri, kötü tasarımlı klavyesi idi. Bir hesap makinesinin tuş takımını andıran klavyenin iki tuşunun arasında büyük boşluklar vardı.

3. Sony Minidisc



Sony, yok olmaya yüz tutmuş kasetlere çözüm olarak Minidisc’i geliştirdi. Ancak başarılı olmak için daha fazlası gerekliydi. Bugün hala boş Minidisc’ler ve MD çalarlar satılıyor olsa da, Minidisc asla format olarak pazara hakim konuma gelemedi.
CD’ler ve hızla ucuzlayan CD yazıcıların zaferi kaçınılmazdı. İlk MD çalarlardaki sıkıştırma algoritmasının kaliteden çok ödün vermesi, Minidisc’in bir hayal kırıklığı olmasının bir diğer sebebiydi.

4. Commodore C128
Commodore, şüphesiz ki ününü Commodore 64′e (C64) borçludur. C64′ün halefi C128 ise, selefinin başarısına yaklaşamamıştı bile. Piyasaya kısıtlı sayılarda sürülmesi, fiyatının yükseklerde uçmasının başlıca sebeplerinden biriydi.
C128′in başarısızlığının bir diğer sebebi de, Commodore’un mükemmel bir ürün (Amiga 500) yarattığı yönünde dedikodular olduğu sırada pazara girmesiydi.

5. Apple Newton


Apple’ın cep bilgisayarı (PDA) geliştirme girişiminin ürünü. Newton, çağının ilerisinde bir cihazdı. Touchpad, el yazısı tanıyabiliyordu. Aynı şekilde, işletim sisteminin de öğrenme yetenekleri oldukça gelişmiş sayılırdı. Ancak ilk modellerde dahili işlemci ciddi anlamda yavaş kalıyordu.
Sistemin çalışması bu yüzden ciddi anlamda kısıtlanıyordu. 1998 yılında Apple, 5 yıllık çalışmanın sonucunda Newton’u rafa kaldırdı.

6. 3D Hızlandırıcılı kartlar


Kaliforniyalı 3Dfx firması, 1996′da ilk 3D hızlandırıcılı kartı olan Voodoo’yu tanıtmıştı. Bu kart, bilinen ekran kartlarından biraz farklıydı. Voodoo, 2 boyutlu görüntü yaratamıyordu, üzerindeki işlemci sadece 3 boyutlu uygulamalarda kullanılabiliyordu. Bunun anlamı, Voodoo’nun yanında standart bir ekran kartının da bulunma zorunluluğu olmasıydı.
3 boyutlu uygulamalar söz konusu olduğunda ise Voodoo işi üzerine alıyordu. O zamanlar Voodoo ve hemen arkasından gelen Voodoo 2 hızlandırıcılar çok başarılı olmuşlardı, ancak Voodoo 2′den sonra hiçbir üretici bu konsepti devam ettirmedi. NEC ise PowerVR hızlandırıcı kartıyla Voodoo’nun başarısını yakalayamamıştı.

7. RAMBUS bellekler
Intel, 2000 yılının sonuna doğru Willamette çekirdekli ilk Pentium 4 işlemcilerini tanıtmıştı. Aynı tanıtımda Intel’in RD-RAM desteği de yer almıştı. RD-RAM, Rambus firması tarafından, o zamanlar kullanılan SD-RAM’e alternatif olarak geliştirilmişti.
Ancak RD-RAM’in üstün performansı, yüksek fiyatını pek karşılayamamıştı. AMD işlemci ve SD-RAM’den oluşan sistemlerin performansı, Pentium 4 ve RD-RAM’den oluşan sistemlerin performansına eş değerdi ve fiyat açısından çok daha avantajlıydı. DDR-RAM’in piyasaya girişi ile Rambus yok oluş sürecine girdi.
8. Trackball
Trackball, uzunca süre dizüstü bilgisayarları süslemiş, touchpad’in gelişiyle de yok olmaya yüz tutmuştu. Bazı masa üstü bilgisayar donanım üreticileri bu konsepte yeniden hayat vermeye çalıştıysa da, pek başarılı olamadılar. Trackball, bir farenin verdiği konforu kesinlikle yakalayamıyordu.
Örneğin, topun baş parmak ile hareket ettirildiği bazı durumlarda bir süre sonra ağrılar baş gösterebiliyordu. Kontrolü başka parmaklarla sağlamaya çalıştığınızda ise, Trackball’un yaradılış sebebi olan hassas kontrolünden eser kalmıyordu.
9. Phantom Konsol
Oyun konsolu piyasasında sözü geçen üç firma, Microsoft, Sony ve Nintendo. Oysa birkaç yıl önce pek tanınmasa da potansiyel bir rakipleri vardı…
Infinium Labs, oyun konsolu pazarında Phantom ile bir çığır açmayı planlıyordu. Ancak bu iddialı çıkıştan sonra geçen onca yıl içerisinde Phantom hala pazarda yok. Phantom için, ‘Lapboard’ adı verilen klavye benzeri bir kontrol cihazı satışa sunulmuştu: Phantom ise hala ortada yok.
10. DivX


Dikkat! Ünlü video codec’i “DivX” ile karıştırmayın. Bu, DVD kiralama konusunda yapılmış bir Amerikan deneyidir. DIVX’in işleyişi genel olarak şu şekildeydi: Filmler, müşterilerin uygun fiyatlara kiralayabilecekleri DIVX disklerine yazılıyordu.
Bu diskler sadece, internet üzerinden film kiralama şirketinin sunucularına bağlanan özel oynatıcılarda çalışıyordu. Kiralanan filmleri 48 saat sorunsuzca izlemek mümkündü. Fazlası için ekstra ödeme yapmanız isteniyordu. Oynatıcı donanım, firmanın sunucusuna bağlı olduğu için, DIVX diskini kiraladığınız süreden fazla izlemeniz olanaksızdı. “Silver” kullanıcı olmayı başardığınızda ise disk üzerindeki kilit süresiz olarak açılıyor ve aynı filmi defalarca izleyebiliyordunuz.